İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “Kamu görevlisine alenen hakaret” cürmünden dava açıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından 25 Ekim 2022 tarihinde gerçekleştirilen, “Tuzla İleri Biyolojik Arıtma Tesisi 3. Etap Açılışı Programı”nda yaptığı konuşmadan sonra aracına hakikat hareket ettiği sırada, alanda bulunan kimi bireylerin, Tuzla Belediye Lideri’ni yuhaladıklarını, yasal protesto ve tenkit sonunu aşmak suretiyle onur, gurur ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut fiil ve aksiyonlarda bulundukları aktarıldı.
Bu sırada kürsüde konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, yaşanan bu duruma, kendisinden beklenilen devlet adamına yakışır halde suhuletin sağlanmasına yardımcı olmasının, bilakis olayları tırmandırıcı tabirler kullandığını, halkın saldırgan hallerini körüklediğini ve “O arkadaş burayı germeye gelmiş. Nezaketsiz provokasyona devam ediyor, makus kelam sahibine aittir.” dediği anlatıldı.
“KARŞIMIZDA KURNAZ BİR GÜÇ VAR”
İmamoğlu konuşmasının devamında da, “Zaten arkadaş gergindi, saniyede bir öksürüyordu. Muhakkak ki kendini kurmuş, gergin insan bedeni onu yapar, öksürür, daralır bunalır. Twitter belediyeciliği yapıyor. Bugün buraya berbat bir ruh haliyle gelmiştir. Tuzağa düşmeyeceksiniz. Muhakkak ki bir şey olmak istiyor, bir meşakkati var tahlil arıyor. Dönüyorlar, 1994’ten 2019’a kadar yaptıklarını anlatıyorlar, lan 3,5 sene. 3 ayını siz çaldınız lan. 1,5 yılı pandemi, bir seneye yaklaşıyor. Cebimizdeki paraları da çaldınız, Tuzla Belediye Başkanı’dır, yanlış yapmıştır. Yalnızca hedefine uygun kurnazca bir uygulama yapmıştır. Karşımızda kurnaz bir güç var. Kurnazlıklara asla müsaade etmeyin.” dediği ve “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama”, “Suç İşlemeye Tahrik”, “İftira” ve “Hakaret” cürümlerini işlediği gerekçesiyle şikayetçi olundu.
Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı Şikayet üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Hazırlanan iddianamede, kuşkulu Ekrem İmamoğlu’nun beyanına da yer verildi. İmamoğlu beyanında, Şadi Yazıcı’nın yuhalandığı esnada 3 defa ayağa kalkıp izleyicilere dönerek onları sakinleştirmek ve susturmak için el işaretinde bulunduğunu, kelam konusu şikayetin ciddiyetten uzak ve siyasi saiklerle yapıldığını, ortada ayrıntılı savunma yapılacak bir durum olmadığını, lekelenmeme hakkının bir gereği olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini belirterek üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini tabir etti.
İddianamede, kuşkulu Ekrem İmamoğlu’nun, “Kamu görevlisine alenen hakaret” kabahatinden 1 yıldan 2 yıl 4 aya kadar mahpus cezası ile cezalandırılması ve siyasi yasak istendi.
Öte yandan iddianamede, “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik ve Aşağılama”, “Suç İşlemeye Tahrik” ve “İftira” kabahatlerinden ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.